Tartışmalı bir çözüm mü?

Hatırlarsanız, eskiden “Twitter Blue” diye bilinen ve şimdi ‘X Premium’ olan ücretli sertifika sistemi, birçok kimlik hırsızlığı vakasına yol açmıştı. Sadece 8 dolarla kötü niyetli tipler, ünlülerin ya da şirketlerin kimliğine bürünebiliyordu. Bu durum Musk’ı parodi hesaplarını açıkça belirlemeye zorladı, ki bu da “parodi” terimini tanıtmak demek. Ancak, parodi hesapları için robot emojisi seçmek, gerçekten otomatik hesaplarla karışıklık yaratabilir gibi görünüyor, değil mi?

Personel azalması ve otomasyon

X.com’daki personel sayısının bu kadar azalması, bir sürü beklenmedik sonuçla geldi. Şimdi, orijinal ekibin sadece %20’siyle moderasyonu yönetmek zorundalar. Bu da içerik moderasyonunun etkinliğini ciddi şekilde sorgulatıyor. Moderasyonun giderek otomatik hale geldiği bu yeni düzende, işler biraz karışık görünüyor.

Rekabet ve gelecek

Bu arada, X.com moderasyonla uğraşırken, rakipleri de fırsatı değerlendiriyor. Bluesky mesela, X.com’un başındaki tartışmalardan faydalanarak on binlerce yeni kullanıcı çekti. Bluesky’nin daha geleneksel moderasyon yaklaşımı, onlara şu an 12 milyondan fazla üye kazandırdı. Bu yeni parodi etiketleme özelliği, X.com’un kendini yeniden nasıl tanımladığının bir parçası. Bakalım bu yenilikler kullanıcıların güvenini geri getirecek mi, yoksa daha çok insan Bluesky gibi alternatiflere mi yönelecek?

Sonuç olarak, X.com’un bu yeni döneminde, moderasyon sürecinin nasıl ilerleyeceğini ve kullanıcıların tepkilerini merakla bekliyoruz. Her şeyi izlemeye devam edin, çünkü bu hikaye daha yeni başlıyor!

X.com Parodi Hesaplarını Etiketlemeye Hazırlanıyor yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Avustralya’da gençler için sosyal medya yasağı

Avustralya Parlamentosu, 16 yaşından küçüklerin sosyal medya platformlarına erişimini yasaklayan bir yasayı büyük bir çoğunlukla geçirdi. Senato, 34’e karşı 19 oyla bu tasarıyı onayladı. İşçi Partili Başbakan Anthony Albanese, sosyal ağların gençlerin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. İletişim Bakanı Michelle Rowland, bu yasağın Snapchat, TikTok, X, Instagram, Reddit ve Facebook gibi platformları kapsadığını belirtirken, YouTube’un eğitim değeri nedeniyle muaf tutulabileceğini söyledi. Bu platformlar, kurallara uymadıkları takdirde yaklaşık 50 milyon Avustralya doları (yaklaşık 31 milyon avro) para cezasıyla karşı karşıya kalabilir.

Güzel vaatler, ama sorunlar da var

Bu yasağın uygulanabileceği konusunda bazı soru işaretleri ve eleştiriler var. Avustralya hükümeti, tüm kullanıcıların yaşını nasıl kontrol edeceğini henüz açıklamadı ve yaş doğrulama testlerinin yapılacağını belirtti. Bu süreçte teknik imkanlar ve sosyal ağlarla işbirliği geliştirilirken, yasanın yürürlüğe girmesi bir yılı bulacak. Ayrıca, kişisel verilerin kimlik doğrulama amacıyla kullanılması da yasaklandı.

Bu yasağın getirebileceği sonuçlar üzerine çeşitli görüşler var. Gençlerin kısıtlamalara karşı çıkma eğilimleri, onları daha karanlık ve denetimsiz çevrimiçi alanlara itebilir. Uluslararası Af Örgütü gibi kuruluşlar, çocukların seslerinin duyulmamasından endişe duyuyor ve bu yasağın bazı gençleri toplumdan izole edebileceğini öne sürüyor.

Ancak, yapılan anketlere göre Avustralya halkının %77’si bu kararı destekliyor ve gençlerin sosyal medyadan uzak tutulmasını istiyor. Türkiye’de de benzer tartışmalar var; burada bireysel özgürlükler ile koruma arasında bir denge aranıyor.

Bu konu, gençlerin güvenliği ile özgürlükleri arasındaki ince çizgiyi gözler önüne seriyor.

Avustralya 16 Yaş Altına Sosyal Medyayı Yasakladı. Türkiye İçin Örnek mi? yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Bilgisayar korsanı Instagram’ın API’sindeki bir açıktan yararlanarak büyük miktarda veri çekti

Bu veri hasadı, hackerın olağanüstü yeteneklerinden ziyade, Instagram’ın programlama arayüzünde (API) bulunan bir güvenlik açığından yararlanılmasıyla gerçekleşti. Normalde, bu API’ler kullanıcıların e-posta adreslerine erişimi engeller, ancak bu sefer bir şeyler ters gitti. Cybernews araştırmacılarına göre, iki olası senaryo var: ya özel bir API yanlışlıkla ifşa edildi ya da genel API’de veri erişimini aşan bir güvenlik açığı vardı. Her iki durumda da, bu hırsız, Meta’nın izinsiz veri kazıma yöntemlerini açıkça yasaklayan kullanım koşullarını delmiş ve normalde korumalı olan bu bilgilerin toplu şekilde alınmasını sağlamıştı.

Çalınan veriler yıkıcı hedefli saldırılar gerçekleştirmek için kullanılabilir

Çalınan veriler sadece kullanıcı adları ve e-posta adresleri ile sınırlı değil. Profil biyografileri, abone sayıları, konum bilgileri ve hatta hesap kategorileri gibi hassas bilgiler de bu sızıntının parçası. Bu veri yığını, bir kimlik avcısının veya fidye yazılımı uzmanının elinde altın değerinde. Bu bilgilere sahip olan biri, profesyonel ve influencer hesaplarına odaklanarak, ultra hedefli kimlik avı kampanyaları düzenleyebilir veya bu hesapları kötü niyetli içerik yaymak için kullanabilir.

Meta, veri ihlalleri ve kötüye kullanımlarına karşı uzman bir ekiple çalışmasına rağmen, bu olay karşısında henüz resmi bir açıklama yapmadı. Bu arada, Instagram kullanıcılarının e-posta hesaplarını, kısa mesajlarını ve özel mesajlarını dikkatle kontrol etmeleri gerekiyor. Siber suç dünyasında, bu tür bilgilerin el değiştirmesi, kullanıcılar için potansiyel tehditlerin başlangıcı olabilir. Bu yüzden, herkesin dijital ayak izlerini dikkatle takip etmesi ve güvenlik önlemlerini gözden geçirmesi şart.

Instagram Veri Skandalı: 500 Milyon Kullanıcının Bilgileri Ele Geçirildi yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Elon Musk’ın Twitter’dan devşirdiği X.com, Premium kullanıcılar için reklam gelirleri üzerinden bir kazanç modeli sunuyor, ama işler pek de umulduğu gibi gitmiyor. Reklamverenler platforma yatırım yapmaktan giderek soğurken, X.com da Premium abone sayısını artırmak için kolları sıvamış durumda.

X.com’da ücretlendirmeye yeni bir soluk

Artık X.com’da gelirinizi artırmak istiyorsanız, gönderinizin altına doluşan reklamlardan ziyade, aldığınız yanıtlarla ilgilenmeniz gerekiyor. Ve burada küçük ama önemli bir ayrıntı var: sadece diğer Premium kullanıcıların yorumları üzerinden kazanacaksınız. Platform, “Yanıtlarda reklamlar artık cebinizi etkilemeyecek,” diyor. Yani, ancak Premium üyeler sizin içeriğinizle etkileşime geçerse, siz de bu sayede kazanacaksınız. X.com bunu, “Takipçileriniz Premium’a geçip sizinle etkileşime girdikçe sizi desteklemiş olurlar,” şeklinde açıklıyor.

Creators! We’re excited to unveil our biggest update to Creator Revenue Sharing yet.

Payouts are increasing and you’ll now be paid based on engagement with your content from Premium users – not ads in replies.

Here’s what’s changing:

— X (@X) October 9, 2024

Spam kapıda!

Amerikan sosyal medya devinin amacı belli: mümkün olduğunca çok kullanıcıyı Premium üyeliğe çekmek ve etkileşimi artırmak. Elon Musk’ın ifadesiyle, “Ne kadar çok Premium aboneniz varsa, o kadar çok kazanırsınız.” Ama işin özünde, X.com zaten sahte haberler ve spam ile boğuşuyor. Bu yeni sistemle, Premium kullanıcılar arasında gelir elde etme uğruna spam yapma eğilimi artabilir. Bu da demek oluyor ki, ücretsiz hesaplara yanıt vermektense, birbirlerine spam göndermeyi tercih edebilirler.

Amerikalı kullanıcılar, X.com’un bu yeni para kazanma stratejisine pek ısınmış değiller. Premium aboneler zaten görünürlüklerini artırmak için spama yatkınlar. X.com’un Premium abonelikleri, Temel sürüm için ayda 49.84 ₺’den başlıyor, ancak sadece Premium ve Premium+ paketler, ücret kazanma ve içeriklerini öne çıkarma fırsatı sunuyor ki, bunlar da sırasıyla aylık 150 ₺ ve 300 ₺.

X.com Gelir Modelini Değiştiriyor: Premium Etkileşimler Daha Çok Kazandıracak yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Çinli teknoloji devi, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere küresel çapta karşılaştığı zorluklara rağmen yeniliklerini sürdürüyor. TikTok, başlangıçta bir dakikadan kısa videolarıyla tanınırken, platformda yapılan bir format değişikliğiyle video süresi üç dakikaya çıkarıldı. Bu değişiklik, TikTok’ta devam eden diğer büyük yeniliklerle karşılaştırıldığında nispeten küçük bir adım olarak değerlendiriliyor.

TikTok 60 dakikalık formata geçiyor

TikTok’taki değişim rüzgarları hız kesmeden esiyor. TechCrunch’ın yakın tarihli raporuna göre, bazı TikTok kullanıcıları artık 60 dakikaya kadar video yükleyebilecek. Bu, platformdaki mevcut ortalama video süresine kıyasla 20 katlık bir artışı ifade ediyor.

Raporda, bu yeni özelliğin şu anda belirli pazarlarda sınırlı bir kullanıcı grubuna sunulduğu ve TikTok’un bu özelliği geniş kitlelere yayma konusunda henüz bir planı olmadığı belirtildi.

YouTube ile rekabet mi ediyor?

TikTok, içerik oluşturucuların daha ayrıntılı videolar üretme ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yeni bir özellik sunuyor. Güzellik eğitimleri ve yemek tarifi tanıtımları gibi uzun videolar oluşturmak isteyen kullanıcılar, artık içeriklerini 60 dakikaya kadar yükleyebilecek. Bu işlevsellik, içerik oluşturucuların videolarını birden fazla bölüme ayırma ihtiyacını ortadan kaldırarak izleyici sadakatini artırmayı hedefliyor.

Şu anda, bu özellik belirli pazarlarda sınırlı bir kullanıcı grubuna sunulmuş durumda ve TikTok, bu yeni işlevselliğin kamuoyu tarafından nasıl karşılanacağını ölçmek amacıyla bir ön deneme dönemi yürütüyor. Eğer bu deneme başarılı olursa, TikTok, sektörde dünyanın tartışmasız bir numaralı platformu olan YouTube’a ciddi bir rakip olma yolunda önemli bir adım atmış olacak. Alphabet ekiplerinin TikTok’u potansiyel bir tehdit olarak algılamaya başlayıp başlamayacağını ise zaman gösterecek.

Kaynak: Techcrunch, Wccftech

TikTok, 60 Dakikalık Videolarla YouTube’a Rakip Olmaya Hazırlanıyor yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Elon Musk, Twitter’ı sadece bir sosyal ağ değil, çok daha fazlası haline getirme isteğini sürekli olarak dile getirdi. Bu sebeple, kullanıcı arayüzündeki tüm değişikliklerin ötesinde, karakter sayısı gibi faktörlerle birlikte X’i her yerde kullanılabilir hale getirme fikri ön planda. Bu hedef, hatta akıllı TV’lerde bile uygulanabilir olmayı hedefliyor. Daha önce gündeme gelen bir uygulama projesi şimdi ise sosyal ağ yönetimi tarafından gerçekleştirilme aşamasında olduğu belirtiliyor.

X, televizyonunuzda video içerikleri için bir uygulama olacak

Hayal edin, televizyonunuzu açtığınızda, YouTube, Netflix veya Prime gibi tanıdık video içerik uygulamalarının logolarının ardından X’in logosunu görseniz ne hissederdiniz? İşte bu, Elon Musk’un platformunun uzun zamandır video içeriği alanında genişleme çabasında olduğu bir gelişme. Bu platform, bir saatten daha uzun videoları da yayınlayabilme özelliğiyle birlikte video içeriği konusunda kendisini geliştirmeyi hedefliyor.

From the small screen to the big screen X is changing everything. Soon we’ll bring real-time, engaging content to your smart TVs with the X TV App. This will be your go-to companion for a high-quality, immersive entertainment experience on a larger screen. We’re still building it… pic.twitter.com/QhG6cVDpZ8

— Linda Yaccarino (@lindayaX) April 23, 2024

Elon Musk ve Linda Yaccarino, bu uygulamayı tanıtmaya başladılar. Platformun patronu, “Yakında, X TV uygulamasıyla akıllı televizyonlarınıza gerçek zamanlı ve ilgi çekici içerikler sunacağız. Bu, daha büyük bir ekranda etkileyici ve yüksek kaliteli bir eğlence deneyimi için tercih edeceğiniz bir arkadaş olacak” dedi.

YouTube ve X yakında rakip olacak mı?

Bu yeni geliştirilen araçlar, YouTube’u oldukça akıllara getiriyor. X, en popüler videoları sunmak için algoritmaları kullanacak ve aynı zamanda kullanıcıya özelleştirilmiş içerikler sunmak için yapay zeka kullanacak. Ayrıca, bir videoyu telefonda başlatıp televizyonda izlemeye devam etme gibi işlevler gibi özelliklerin de sunulacağı vaat ediliyor.

Başka bir deyişle, buradaki amaç, dev YouTube’a meydan okumak, özellikle de bu X uygulamasının çoğu akıllı TV’de erişilebilir olması durumunda. Ancak içerikler açısından, Elon Musk’un platformunun YouTube ile rekabet edebilmesi henüz kesin değil. Çünkü şu anda, her iki platform da oldukça farklı alanlarda faaliyet gösteriyor.

Kaynak: Linda Yaccarino X‘te, Engadget

X (Eski Twitter), Akıllı TV için Yeni Uygulamasını Tanıttı: YouTube’a Rakip Olacak mı? yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

X.com platformunu kullanmak ücretsizdir, ancak bazı özel avantajlardan faydalanmak isteyenler için çeşitli ücretli seçenekler mevcuttur. Ancak, Elon Musk’ın, yeni kullanıcıları hemen yayıncılık işlevlerine erişmek için bir giriş ücreti ödemeye teşvik etmeyi düşündüğü iddia ediliyor.

X.com’daki yeni kullanıcılar için “bir küçük ek maliyet”

X.com platformu, son birkaç aydır hem Filipinler’de hem de Yeni Zelanda’da yeni kullanıcılar için bir abonelik modeli deniyor. Yeni kullanıcılar, geleneksel bir abonelikten herhangi bir avantaj elde etmeden hemen kaydolduktan sonra ağda yayın yapma hakkı için 1 dolar ödemeye davet ediliyor.

Elon Musk, botlara ve istenmeyen hesaplara karşı daha etkili bir mücadele için tüm platformunda uygulanabilecek ekonomik bir model üzerinde çalışıyor gibi görünüyor. Ancak, bu yeni abonelik modelinin ne zaman uygulanacağı veya uygulanıp uygulanmayacağı henüz net değil.

Unfortunately, a small fee for new user write access is the only way to curb the relentless onslaught of bots.

Current AI (and troll farms) can pass “are you a bot” with ease.

— Elon Musk (@elonmusk) April 15, 2024

Bir dolarlık katılım veya 90 gün bekleme süresi, tercihe göre

Elon Musk’a göre, bu, “botların tekrarlayan saldırılarını durdurmanın tek yolu” olabilir. 44 milyar dolarlık bir ödemeyle Twitter’ı satın alan adam, yapay zeka ve trol çiftliklerinin mevcut “Robot musun?” kontrollerini ve Captcha’ları kolayca atlayabileceğine dikkat çekiyor.

Bu küçük katkının sadece yeni abonelerin hemen mesaj yazmaya başlamalarını sağlamak için zorunlu olduğu unutulmamalıdır. Daha sabırlı olanlar 3 aylık bir süre bekleyebilir ve bu sürenin sonunda ellerini cüzdana sokmadan ilk tweetlerini yayınlamaya başlayabilirler.

Bu arada, yeni hesaplar favori içerik üreticilerini takip edebilecek ve mesajları okuyabilecek, ancak konuşmalara aktif olarak katılamayacaklar. Bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ya da Elon Musk’ın geçen yılın sonunda belirttiği gibi sahte hesaplarla mücadele etmek için nihayet platformunu tüm kullanıcılar için ücretli bir platform haline getirmeye karar verip vermeyeceği henüz belli değil.

Kaynak: Gizmodo

Elon Musk, X.com’da Yeni Kullanıcılar İçin Ücret Talep Etme Planları Yapıyor yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Günümüzün sosyal ağları, sundukları işlevlerden çok yarattıkları atmosferle tanımlanıyor. Örneğin X (eski adıyla Twitter) sürekli bir tartışma platformuyken, Meta’nın ağları daha rafine görünüyor. Mark Zuckerberg’in grubu, bazı platformlarındaki politikasını değiştirerek bu imajı güçlendirmeyi amaçlıyor.

Politika artık otomatik olmayacak.

Instagram ve Threads algoritmaları artık otomatik olarak siyasi içerik önermeyecek. Bu değişiklik önümüzdeki birkaç hafta içinde uygulamaya konulacak ve Instagram için Explorer ve Reels ve Threads için kullanıcı önerileri gibi ağların çeşitli işlevleri için geçerli olacak.

Instagram’ın CEO’su Adam Mosseri, siyasi içerik başlığı altında nelerin yer aldığına dair ilk taslağı sundu. “Siyasi içerik tanımımız, yasalar, seçimler veya sosyal konularla ilgili paylaşımlar gibi hükümet veya seçimle ilgili konularla ilgili içerikle sınırlıdır” dedi.

© Meta – Instagram

Siyasi içerik her zaman erişilebilir olacaktır

Meta’nın da kabul ettiği gibi, içeriğin siyasi olup olmadığını belirlemek zor olabilir. Bu nedenle Adam Mosseri, yaklaşımlarını rafine etmek için platform kullanıcıları ve topluluklarının yanı sıra dış uzmanlarla etkileşime girdikçe tanımlarının gelişeceğini belirtiyor.

Meta’nın amacı siyasi içeriği platformlarından kaldırmak değil, aktif olarak teşvik etmekten kaçınmak. Bu önerilerden faydalanmak isteyenler ayarlardan ‘önerilen içerik’ sayfasına giderek sınırı kaldırabilirler.

Kaynak: Engadget

Instagram ve Threads’te Yeni Dönem: Varsayılan Siyasi İçerik Olmayacak! yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Elon Musk’ın o zamandan beri adı X olarak değiştirilen Twitter’ı tartışmalı bir şekilde satın alması, birçok kişiyi bu platforma bir alternatif aramaya sevk etti. Ancak, ister merkezi olmayan araç Mastodon ister Meta’nın son ağı Threads olsun, şu ana kadar güvenilir bir alternatif ortaya çıkmadı. O zamandan beri pek çok kişi umutlarını Bluesky adlı yeni bir sosyal ağ projesine başlayan Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey’e bağladı. Bluesky lansmanından bu yana sadece abonelere açıktı… ta ki bu haftaya kadar.

Bluesky kapıyı ardına kadar açıyor

Bluesky, birkaç ay önce reklamını yapan Avrupa Komisyonu Üyesi Thierry Breton tarafından bile merakla beklenen bir sosyal ağ.  Platform daha önce sadece davetiyeye açıktı, ancak artık açık kayıt yapılmasına izin verecek kadar büyüdü.

Şu anda 3 milyon kullanıcısı var ve bu sayının hızla artması bekleniyor. Bu, Threads’in lansmanı sırasında hesap oluşturmada bir artış görmesine benzer.

Big milestone, with more to come!

We used invites to manage growth as we built out the rails for a new kind of distributed network. Now, we’re ready to open up.

In the coming weeks, expect updates on federation and composable moderation services. https://t.co/DWbYbmQEU3

— Jay Graber (@arcalinea) February 6, 2024

Merkezi olmayan ağların gelecekteki lideri mi?

İlk bakışta platform, X veya Threads’e benzeyen ve varsayılan olarak kullanıcı tarafından oluşturulan gönderilerin kronolojik bir akışını gösteren bir arayüzle rakiplerine benziyor. Bununla birlikte, felsefesi açıkça Mastodon’a benzer şekilde ademi merkeziyetçilikten biridir. Bluesky, kullanıcıların zaman içinde federasyon içinde kendi örneklerini yaratmalarını, her birinin kendi moderasyon kurallarına sahip olmasını ve geliştirmenin kendi ellerinde olmasını bekliyor.

CEO Jay Graber Engadget’a yaptığı açıklamada “Sosyal hizmetlerin geleceğinin açık ve merkezsiz olması gerektiğine inanıyoruz” dedi. Bluesky’nin, kullanımı hala merkezi platformlardan daha az internet kullanıcısı çeken Mastodon’dan daha iyi performans gösterip gösteremeyeceği belirsiz.

Kaynak: Engadget

Bluesky: X’in (eski-Twitter) Yeni Rakibi Artık Herkese Açık! yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Üretken Yapay Zeka, birkaç kelimeden metin ve görüntü üretebilen büyüleyici bir teknolojidir. Bununla birlikte, yanlış ellerde yanıltıcı bilgiler de aktarabilir ve toplumlar üzerinde potansiyel olarak yıkıcı etkilere neden olabilir. Bu nedenle Meta Grubu, daha önce başkalarının da yaptığı gibi, gerçek görüntüleri sahte olanlardan ayırt etmeyi amaçlıyor. Bu ayrımın önümüzdeki baharın sonuna kadar mümkün olması bekleniyor.

Meta yapay zeka tarafından üretilen görüntüleri izlemek istiyor

Yapay zeka tarafından üretilen görüntülerin gerçeklikle karıştırılmaması için etiketlenmesinin gerekliliği konusunda tartışmalar giderek artıyor. Meta’nın Küresel İşler Başkanı Nick Clegg, şirketin bu alanda tam anlamıyla faaliyet göstereceğini belirtti. Bunu başarmak için şirket, bu belgelerde bulunan görünmez işaretleri kullanarak bunları tespit edecek ve kaynaklarını kamuya açık bir şekilde gösterecektir.

Facebook, Instagram veya Threads kullanıcıları, bir görüntünün yapay zeka tarafından oluşturulduğu konusunda bilgilendirilecek. Bu etiketlemeyi halihazırda kendi araçları tarafından üretilen tüm belgelere uygulayan Meta, bu uygulamayı OpenAI, Microsoft, Midjourney ve Google gibi diğer endüstri devlerinin yapay zeka kullanılarak üretilen görüntülerine de genişletmeyi hedefliyor.

Meta çaba göstermek istiyor © kovop / Shutterstock

Görüntüler, tespit edilmesi en kolay içerik

2024 yılının Avrupa ve Amerika’da önemli seçimlere ev sahipliği yapması bekleniyor ve bu girişim bu küresel etkinliklerde önemli bir rol oynamaya hazırlanıyor. Ancak, sahte görüntülerin yaygınlaşmasına ilişkin endişeler gerçekçi sonuçların üretilmesini engelleyebilir.

Bu proje henüz ilk aşamalarında olmasına rağmen, yapay zeka sadece görüntü değil aynı zamanda metin, ses ve video üretme yeteneğine de sahiptir. İnsan tarafından üretilen ve YZ tarafından üretilen içeriği birbirinden ayırmak giderek zorlaşmaktadır. Nick Clegg, “Artık bu treni kaçırdık” demiştir. Şu anda ses ve video içeriği için tam olarak etkili bir çözüm olmasa da umut var.

Clegg iyimserliğini şu sözlerle ifade etti: “Teknoloji özellikle ses ve video içeriği için henüz tam olarak hazır olmasa da, sektörde bir ivme yaratmayı ve diğer oyuncuları da aynı hedefe doğru yönlendirmeyi umuyoruz.

Kaynak: Reuters

Meta, Yapay Zeka Üretimi Görüntüleri Sosyal Ağlarında Tanımlama Yoluna Gidiyor yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.