OpenAI, sadece dünyanın en ünlü sohbet robotunun arkasında değil. Şirketin kurucusu Sam Altman’ın önderliğinde, çeşitli yapay zeka sistemleriyle tanınıyor. Bu sistemler arasında video üretebilen Sora ve görüntü oluşturabilen Dall-E gibi çeşitli yapay zeka modelleri bulunuyor. Dall-E, birkaç aydır doğrudan ChatGPT içinde kullanılan bir arayüzle, kullanıcıların görüntü oluşturmasını sağlayan bir özellik sunuyor. Artık bu özellikleri düzenleyebilirsiniz!

ChatGPT ve Dall-E arasında daha güçlü ara bağlantı

OpenAI, son zamanlarda hızla ilerlemeye devam ediyor. En son yenilikleri arasında, Dall-E’nin doğrudan ChatGPT üzerinde görüntü oluşturmayı ve ardından aynı arayüzü kullanarak bu dosyayı düzenlemeyi mümkün kılan araçların tanıtımı bulunuyor.

You can now edit DALL·E images in ChatGPT across web, iOS, and Android. pic.twitter.com/AJvHh5ftKB

— OpenAI (@OpenAI) April 3, 2024

OpenAI, bu yeni özelliğin nasıl çalıştığını gösteren bir video yayınladı. İlk olarak, bir köpek görüntüsü oluşturuluyor. Daha sonra, kullanıcı hayvanın kulaklarının iki bölgesini seçiyor ve ardından ChatGPT’den bunlara şeritler eklemesini yazılı olarak istiyor. Bu işlem hızlı bir şekilde gerçekleştiriliyor.

Her yerde bulunabilecek bir yenilik

Bu düzenleme araçları, şirketin yönetim kurulu genelinde kullanıma sunuluyor çünkü bunlar bilgisayarlarla birlikte ChatGPT akıllı telefon uygulamalarında da (iOS ve Android) bulunabiliyor. Bu, Kaliforniyalı firma için mümkün olduğunca çok kullanıcıyı memnun etmeyi amaçlıyor.

Dall-E şu anda yalnızca şirketin ücretli paketleri olan ChatGPT Plus ve ChatGPT Team aboneleri tarafından doğrudan ChatGPT’de kullanılabilir. Bununla birlikte, görüntü oluşturmak isteyenler için hala bir seçenek bulunuyor: Microsoft’un yapay zekası Copilot’u kullanmak.

Peki, OpenAI’nin hassas araçlarına erişim için para ödemeyi mi tercih edersiniz, yoksa paradan tasarruf edip Microsoft’u mu tercih edersiniz?

Kaynak: The Verge

ChatGPT Üzerinden Görüntüleri Doğrudan Düzenlemek Artık Mümkün! yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Günümüzde, yapay zeka neredeyse her alana nüfuz etmiş durumda, hatta sevdiğiniz GIF’ler gibi en sevdiklerinize bile. Adobe, son yıllarda yıllık konferansında video dosyalarının kalitesini kolayca artırabilen bir yapay zeka sunarak dikkat çekti.

Filmlerde gördüğümüz gibi bir görüntüyü yakınlaştırarak kalitesini gerçekten artırma olasılığı nedir? Adobe, bu konunun peşinde kesinlikle. Photoshop’u geliştiren şirket, yıllık geliştirici konferansında video kalitesini yükseltmek amacıyla geliştirilen “Res Up” projesini tanıttı. Şu ana kadar elde edilen sonuçlar oldukça etkileyici görünüyor.

16 kat daha yüksek çözünürlük

Adobe, basın bülteninde basit bir ifadeyle, videoları düşük çözünürlükten yüksek çözünürlüğe dönüştüren bir “aşırı örnekleme teknolojisi” kullandığını açıklıyor. Bu, günümüz birçok televizyon kutusunun yaptığı gibi, ancak önemli bir farkla. Şirket, örneğin NVIDIA Shield TV’nin yaptığı gibi sonuçları video dosyasına kodlayarak kaydediyor ve bu sayede elde edilen yüksek kalite, sonraki herhangi bir cihazda da korunuyor.

Şirketin sahnede gerçekleştirdiği bir demo sırasında, 300 x 200 piksel çözünürlüğe sahip bir video, inanılmaz bir şekilde 1.200 x 800 piksel çözünürlüğe yükseltilerek piksel sayısı tam 16 kat artırıldı. Ve en etkileyici olanı, bu işlemin aşırı görünür hatalar veya belirgin yumuşatma olmaksızın başarıyla gerçekleşiyor. Örneğin, bulanık bir yavru fil videosu, Res Up teknolojisinin yardımıyla geçirildiğinde, ayrıntılar ve keskinlik gözle görülür bir şekilde artar, böylece sonuç oldukça etkileyici.

HD GIF’ler parmaklarınızın ucunda

Adobe’nin aracının bir GIF ile neler yapabileceğine genel bir bakış © Adobe

Res Up projesinin en heyecan verici yönlerinden biri, GIF’lerle (şu anda gizlenmiş video dosyaları olarak düşünülebilecekler) çalışabilmesidir. Bu, yıllardır Dreamweaver ve ilk web sitelerinizden bu yana sabit diskinizin köşesinde uyuyan eski animasyonlu görüntüleri, şimdi Ultra HD ekranınızda canlandırmanızı sağlıyor.

Ne yazık ki, bu araç henüz genel kullanıma açık değil ve Adobe, resmi bir çıkış tarihi vermedi. Ancak gösterildiği gibi, bu aracın gerçek dünyada da etkili olduğu kanıtlanırsa, yüksek çözünürlüklü GIF’lerle ilgili yeni bir çağın başlangıcı olabilir.

Kaynak: YT Adobe

Adobe’nin Yeni Yapay Zekasıyla Daha İyi GIF’ler Yolda! yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Hava tahmini endüstrisinde yapay zeka destekli bir devrim yaşanıyor. Bu yılki kasırga sezonu bu değişim için bir deneme alanı görevi gördü ve önemli sonuçlar doğurdu. Hava tahmincileri, kasırgaların izleyeceği farklı yolları tahmin etmek için artık yapay zeka teknolojilerinden kapsamlı bir şekilde yararlanıyor. NVIDIA, Huawei ve Google DeepMind gibi önde gelen teknoloji şirketlerinin geliştirdiği yapay zeka modelleri, tahminlerin doğruluğunu artırıyor ve en önemlisi bu süreci hızlandırarak umut verici sonuçlar sunuyor.

Kasırga tahmininde ileriye doğru dev bir adım

Bu nedenle fırtına ve kasırga mevsimleri bir test alanı olarak kullanılarak hava tahmin dünyasında yeni bir çağın kapısı aralanıyor. Örneğin, saatte 270 kilometre hızla Fransız Antilleri’nin kuzeyinden geçen 5. kategoriye ait olan Lee Kasırgası’nın yolunu tahmin etmek için yapay zeka modelleri kullanıldı.

Bu testlerin sonuçları oldukça etkileyiciydi. Kasırga Nova Scotia’ya doğru ilerlerken yapay zeka, onun yayılacağını zaten tahmin etmişti. Geleneksel olarak meteorologlar kasırga hareketlerini tahmin etmek için atmosferik fizik modellerine güvenirler.

Ancak yapay zekaya dayalı yeni nesil model bu konuda yeni bir yaklaşım sunuyor. Bu modeller, onlarca yıllık atmosferik verileri analiz ederek ve bunlardan öğrenerek fizik tabanlı modellere olan bağımlılığı azaltır. Bu, hava tahmini dünyasında heyecan verici bir gelişme olan daha hızlı ve daha doğru tahminler yapma fırsatı sunuyor.

Beklenen etkinlik ve hassasiyet henüz sağlanmamış olan umut verici bir hızlılık

Uzay İstasyonu’ndan Görülen Ian Kasırgası © NASA/Roscosmos

Hava tahmini, atmosferik kaosu tahmin etmek büyük bir zorluk olmaya devam ettiğinden, 2023’te de karmaşık ve zorlu bir alan olmaya devam edecek. Yapay zeka modelleri, tahminleri matematikçi ve meteorolog Edward Lorenz’in 1960’larda geliştirdiği teorik iki haftanın ötesine genişletme potansiyeline sahip olsa da gerçekte tahminler hala teorik sınırların çok gerisinde kalıyor. Bu özellikle kasırga gibi hava olayları sırasında geçerlidir.

Yapay zeka modellerinin hatasız olmadığını da unutmamalıyız. Bu modeller aykırı değerleri en aza indirme eğilimindedir ve yağış tahmininde zorluk yaşayabilir. Bu nedenle araştırmacılar daha ayrıntılı veriler kullanarak bu zorlukların üstesinden gelmeye çalışıyorlar. DeepMind araştırma direktörü Shakir Mohamed, “NowCasting” adını verdikleri yerelleştirilmiş bir radar yaklaşımıyla yağış başlangıcı tahminini iyileştirmeye çalıştıklarını ancak bu çalışmaların hala erken aşamada olduğunu söylüyor.

Uzmanlar, bu yapay zeka modellerinin çeşitli tahminleri daha hızlı üretebilmesinden ve özellikle kasırga gibi hava olayları için sadece birkaç dakika içinde tahmin geliştirme sürecini destekleyebilmesinden memnun. Ancak güvenilirlik ve doğruluk söz konusu olduğunda yapay zeka modellerinin fizik tabanlı modellerle rekabet etmesi şu anda zor görünüyor. Modellerin tahminlerini iyileştirebilecek daha güvenilir veriler elde etmek için şüphesiz daha fazla zaman ve çaba harcaması gerekecektir.

Kaynak: Wired

Yapay Zeka ile Kasırga Tahminleri: Hızlı ve Hassas Yaklaşım yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Bu, yapay zekanın gelişimi hakkında tartışmaların yoğunlaştığı bir konu haline geldi. Bazılarına göre, teknoloji sayısız işi ortadan kaldırabilir mi? Yapay zeka, birçok kişi tarafından sosyal etkilerinin abartıldığı bir teknoloji olarak görülse de, bu etkiler dünya genelinde ve hatta Fransa’da bile artık hissedilmeye başladı bile.

217 çalışanın yerini teknoloji aldı

Peki yapay zekanın istihdam üzerindeki etkisi konusunda endişelenmeli miyiz? Eğer öyleyse, bu konuda kimin daha dikkatli olması gerekir? İlk cevabı vermek için medya izleme konusunda uzmanlaşmış bir Courbevoie şirketi olan Onclusive’in uygulayacağı işten çıkarma planına bakabiliriz. İlk plan, Haziran 2024’e kadar şirketten 217 çalışanın işten çıkarılması ve bunların yerine yapay zeka yazılımlarının getirilmesi.

İşten çıkarılacak kişiler, Onclusive’in kurumsal müşterileri için basın değerlendirmeleri hazırlamaktan sorumlu olan çalışanlar. Yönetim, bu yeniden yapılandırma ile “daha hızlı ve daha güvenilir bir hizmet” sunma sözü veriyor. Ancak, tabanda durum oldukça farklı bir şekilde algılanıyor. Bir personel temsilcisi, “Neredeyse hiç insan kaynağı kalmayacak” şeklinde bir uyarıda bulunuyor. Bu durumda, yapay zekanın istihdam üzerindeki etkileri konusunda daha fazla dikkatli ve çözüm odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi gerekebilir.

Bir başlangıç mı?

Değiştirilen işler – örneğin veri toplama – yapay zekanın yetenekleriyle son derece uyumlu hale gelmektedir. Yapay zeka her ne kadar her şeyi yapabilme noktasına gelmemişse de, Hintli bir şirketin müşteri destek departmanında çalışanların %90’ını yapay zeka lehine işten çıkararak gösterdiği gibi, pek çok işte köklü bir dönüşümün sadece başlangıcında olabiliriz.

Ayrıca, sendika temsilcilerinin gelecekte teknolojinin hangi işleri etkileyeceği konusundaki endişeleri yerinde olabilir. France Info’ya konuşan temsilcilerden biri, “Entelektüel işlerin gelecekte tehdit altında olabileceğini” vurguladı. Çalışanların geleceği düşünülürken, şu an itibariyle Onclusive gibi sektörde uzmanlaşmış bir şirketi işe alarak yeniden yerleştirme konusunun ele alınma vakti gelmiş olabilir.

Kaynak: France Info

Fransa’da İlk: 217 Kişi İşten Çıkarıldı, Yerlerine Yapay Zeka Getirildi! yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Yapay zeka o kadar çeşitli bir potansiyele sahip ki, gelecekte birçok alanda büyük başarılara imza atabilir ve pek çok sektörü dönüştürebilir. Şirketler, genel verimliliği artırmak ve işlerini geliştirmek için yapay zekadan yararlanmak için harika fırsatlara sahip. Ancak Coca-Cola’nın bu tanıtım etkinliği, bu teknolojinin daha karmaşık görevlerde de etkili bir şekilde kullanılabileceğini gösterdi.

Y3000’e merhaba deyin!

Coca-Cola, Meta veya Google kadar büyük olmayabilir ancak yapay zekaya büyük ilgi duyuyor. Bu ilgi nedeniyle Coca-Cola’nın niyeti Bu ilgi nedeniyle CNBC tarafından bildirilen bir deneme ile Coca-Cola’nın niyeti biraz daha anlaşılır hale geldi. Amerikan devi, yeni bir kola tarifi geliştirmek için yapay zekayı kullandı.

Atlanta merkezli şirket, bu amacı gerçekleştirmek için müşterilerinin tat tercihlerini topladı ve bu tercihleri daha sonra yeni bir lezzet profili oluşturmak için özel olarak tasarlanmış yapay zeka algoritmalarıyla işledi. Elde edilen sonuç, test edenlerin ahududu granitasına benzettiği ‘Y3000’ adını taşıyan bir lezzet oldu.

© Coca-Cola

Tasarım da yapay zeka ile yapıldı

Şirket, “Coca-Cola Y3000 Zero Sugar, yapay zekayla desteklenen teknolojiyle geleceğin Coca-Cola’nın tadını hayal ediyor ve yenilikçi deneyimler sunarak geleceği keşfetmenizi sağlıyor” dedi. Bu özel içeceğe sahip olmak isteyenler için sınırlı bir süreliğine satışa sunulacak ve şekersiz versiyonu da olacak.

Yapay zekanın etkileyici yetenekleri sayesinde, yukarıdaki resimde görebileceğiniz gibi sadece tadı değil aynı zamanda ambalajı da yaratan çok yönlü bir süreç elde edildi. Önümüzdeki sezon Y3000 içeceğini kutlamak için lüks marka Ambush ile işbirliği içinde özel bir giyim koleksiyonu da piyasaya sürülecek.

Kaynak: CNBC, Engadget

Coca-Cola, İlk Yapay Zeka Ürünü Olan ‘Y3000’ İçeceğini Piyasaya Sürdü! yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Son zamanlarda bir grup Amerikalı yazar, OpenAI’ye karşı bir dava açarak şirketi, ChatGPT adlı dil modelini kendi rızaları olmadan eğitmek için kendi metinlerini kullandığı için eleştirdi. Bu durum, internetten alınan ve telif hakkı sorunlarıyla karşılaşan büyük miktardaki metin üzerinde dil modellerinin eğitilmesi uygulamasının bir sonucu olarak ortaya çıktı.

OpenAI, büyük ölçekli dil modellerini eğitmek için İnternetten toplanan metinleri kullanıyor. Bu, dil modellerinin çok çeşitli diller ve bilgi kaynakları ile donatılabileceği etkili bir yöntemdir. Ancak bu metinlerin birçoğu telif hakkıyla korunmaktadır ve telif hakkı ihlali iddiaları doğabilir.

Davacılara göre bir telif hakkı ihlali

David Henry Hwang, Rachel Louise Snyder, Ayelet Waldman ve Pulitzer Ödülü sahibi Michael Chabon gibi tanınmış yazarlar, OpenAI’yi telifli içeriklerini “izin almadan ve yasa dışı bir şekilde kullanarak kazanç sağlamakla” suçluyorlar.

Bu yazarlar, ChatGPT’nin eserlerini özetleme ve analiz etme yeteneğinin, dil modelini eğitmek için kullanıldığına dair kanıtlar olduğunu iddia ediyorlar. Bu yapay zeka tarafından üretilen metinlerin, kendi eserlerinin “türev” bir çalışmasını oluşturduğuna inanıyorlar. San Francisco’da yapılan şikayette, kitaplar, oyunlar ve makaleler gibi eserlerin, ChatGPT’yi eğitmek için özellikle değerli olduğu vurgulanıyor; çünkü bu eserler, “yüksek kaliteli, uzun biçimli yazının en iyi örnekleri” olarak kabul ediliyor.

Davacılar, “OpenAI’nin telif hakkı ihlali eylemlerinin kasıtlı, bilinçli ve davacıların ve sınıf üyelerinin haklarını hiçe sayarak gerçekleştirildiğine” inanıyorlar. Ayrıca, OpenAI’nin, GPT modellerini eğitmek için kullandığı veri kümelerinin telif hakkıyla korunan materyaller içerdiğini ve bu eylemlerinin bu materyallerin kullanım koşullarının ihlali anlamına geldiğini her zaman bildiğini savunuyorlar.

© Sanket Mishra / Pexels

Yasal belirsizlik

OpenAI’ye benzer eylemler nedeniyle açılan bu dava, ilk kez karşılaşılmıyor. Daha önce de iki yazar ve ünlü oyuncu Sarah Silverman, eserlerinin izinsiz kullanılması nedeniyle şirkete dava açmıştı.

Bu durum sanat eseri yaratıcılarını ve sanat camiasını derinden etkiliyor ve özellikle Avrupa’da bu teknolojiyi düzenlemek için çalışan yasa koyucular tarafından yakından takip ediliyor. Ancak yasal sınırlar şimdilik belirsizliğini koruyor.

Bu son davada yazarlar, belirtilmemiş zararların karşılanması ve OpenAI’nin “yasadışı ve adil olmayan iş uygulamalarının” engellenmesi için tedbir talebinde bulunuyorlar.

Kaynak: The Verge

Yazarlar OpenAI’ye Karşı İkinci Şikayetlerini Bildirdi yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Tarayıcının yerleşik özelliği olarak çalışan, gizliliğinizi korurken tüm sorularınızı yanıtlayabilen bir asistan görevi gören yapay zeka sistemi bulunuyor. Bu özellik, kullanıcıların web tarayıcıları aracılığıyla daha fazla bilgiye erişmesine ve çeşitli konularda yardım almasına olanak tanır. Yapay zeka teknolojisinin gelişmesiyle birlikte bu asistanlar artık birçok yazılım uygulamasında ve web tarayıcısında mevcut.

Brave’in yapay zekalı asistanı Leo’ya merhaba deyin

Microsoft Edge’in ChatGPT’yi navigasyon asistanı olarak entegre etmesinden sonra Google’ın Google Chrome ve Google Bard için de aynı yolu izlemesi beklenirken, Brave’in yalnızca birkaç hafta önce beta olarak başlayan kendi chatbot’u da artık kendi çözümünü sunuyor.

Bu yeni asistan Leo olarak adlandırılıyor ve Brave tarayıcısına entegre ediliyor. Kullanıcılar, tarayıcının kenar çubuğundaki Brave AI simgesini tıklayarak Leo’ya erişebilir. Leo’nun tasarımı son birkaç aydır gördüğümüz diğer chatbot’lara çok benziyor. Kullanıcılar şüphelerini veya sorularını Leo’ya yönlendirebilirler. Ancak bununla sınırlı kalmayıp, Leo’dan kod yazmasını veya iletilerini, e-postalarını veya kısa mesajlarını oluşturmasını isteyebiliyorlar.

Bu gelişme, tarayıcıların ve yazılım uygulamalarının bir parçası olarak yapay zeka destekli asistanların hızla yaygınlaştığını gösteriyor. Bu tür sihirbazların yardımıyla kullanıcılar çeşitli görevleri daha hızlı ve daha verimli bir şekilde gerçekleştirebilirler. Ancak bu tür teknolojilerin gizlilik ve veri güvenliği açısından dikkatli bir şekilde ele alınması gerektiğini belirtmek gerekir. Kullanıcı verilerinin işlenmesinde ve korunmasında şeffaflık ve güvenlik en yüksek önceliğe sahip olmalıdır.

Kullanıcıların gizliliğine önem veren bir teknoloji

Brave, asistanını geliştirmek için kapsamlı bir dil modeli kullandı: Meta ekibi tarafından geliştirilen Llama2. Ancak tarayıcı ekipleri Leo’yu kullanırken kullanıcı gizliliğini korumak için yoğun bir şekilde çalışıyor.

Asistanla ile yapılan görüşmeler Brave sunucularında saklanmaz veya ChatGPT dil modelini eğitmek için kullanılmaz. Ayrıca Brave AI sekmesi kapattığınızda otomatik olarak silinir, böylece hiç kimse sorgu geçmişinize erişemez. Leo’ya ikinci bir sekmeden erişirseniz ilk görüşmenin geçmişini geri alamazsınız.

Verilerinizi anonim hale getirmek için tarayıcınız ile asistan arasındaki bağlantılar da bir proxy aracılığıyla yürütülür.

Çevrimdışı olduğundan chatbot size yeni bilgiler sağlayamaz. Bir web sayfasının içeriğini özetlemek istiyorsanız Brave yalnızca sayfanın metnine veya bir YouTube videosunun metnine erişebilir. Brave, yakın gelecekte hizmetini kendi arama motoru Brave Search ile entegre etmeyi planlıyor.

Brave Leo şu anda yalnızca Brave Nightly adlı en son beta sürümünde mevcut. Brave resmi web sitesinden indirilebilir ancak bu geliştirme sürümlerinin bazı hatalar içerebileceğini ve özellikle ilgili riskleri anlayan geliştiriciler ve kullanıcılar için tasarlandığını belirtmek isteriz.

Kaynak: Ghacks

Brave Web Tarayıcısının Yeni Yapay Zeka Asistanı Leo yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Adobe Express, Firefly adlı jeneratif yapay zeka teknolojisini kendi platformuna entegre ederek işlevselliği daha da genişletiyor. Şirket, görsel içerik üretim süreçlerini önemli ölçüde kolaylaştırmayı hedefleyerek, Canva’nın mevcut etki alanını daha da aşmayı amaçlıyor.

Adobe’nun geliştirdiği Firefly yapay zeka modeli, bu yılın başından beri piyasada ve kullanıcılar arasında büyük bir başarı yakaladı. Hem güçlü hem de son derece erişilebilir olan bu hizmet, Adobe paketinin birçok kullanıcısı tarafından kullanılmaktadır. Şirket, bu başarılı modeli Adobe Express platformuna entegre etmeyi tercih etme sebebini, tamamen bu faktöre dayandırıyor. Yazılım zaten kolay kullanıma sahip olmasına rağmen, bu entegrasyon sayesinde görüntü oluşturma süreci daha da kullanıcı dostu hale gelecek ve belki de Microsoft Designer ve Canva gibi platformlarla aynı seviyeye taşınabilecektir.

İçerik üretimi yapay zeka ile destekleniyor

Tasarım alanında yapay zekayı kullanmayan bir yazılım veya uygulama bulmak artık oldukça zor bir hale geldi, ve bunun arkasında sağlam bir sebep yatıyor! Yapay zeka, son derece değerli bir yardım sağlayabiliyor. Yapay zeka, Adobe Express platformunda birkaç aydır beta testlerinden geçiyor ve artık tüm kullanıcılar için erişilebilir durumda. Şu an için, yazılımın en güncel versiyonu masaüstü ve web sürümlerinde bu yeni özellikleri içermekte. Ayrıca, mobil sürümünün de yakın bir zamanda kullanıma sunulması planlanıyor.

© Adobe

Bu yeni güncelleme, özellikle yapay zekanın getirdiği ek yetenekler olmak üzere bir dizi yenilik sunuyor. Express kullanıcıları, önceden karmaşık olan işlemleri -örneğin arka planı hızla silme, manzarayı değiştirme veya bir görüntü içindeki nesneleri hareket ettirme gibi- artık daha hızlı bir şekilde gerçekleştirebilecekler. Ayrıca, metin tabanlı talimatları kullanarak kişiselleştirilmiş görüntüler oluşturmak mümkün olacak ve hatta sadece birkaç tıklamayla basit animasyon serileri oluşturmak dahi mümkün hale gelecek.

İnovasyon ve erişilebilirlik yarışması

Bu güncellemeyle Adobe, Canva gibi rakipleriyle yaşadığı hafif gecikmeyi telafi etmeye çalışıyor. Zaten 2019’dan beri yapay zeka destekli özelliklere sahip olan Adobe, bu özellikleriyle öne çıkmaktadır. Ayrıca, bu aracın kullanımı Photoshop gibi yazılımlara kıyasla çok daha basittir. Canva’nın sunabileceği olanaklar daha sınırlı olmasına rağmen, birçok kişi profesyonel ortamlarda bile Canva’yı kolay kullanılabilir bulmaktadır. Adobe Express, minimalist bir arayüz ve basit işlemlerle aynı platformda rekabet etmek üzere açıkça tasarlanmıştır.

Basit içerik oluşturma alanında Adobe Express, tekrar güçleniyor ve Canva gibi başlıca rakiplerini geride bırakabilir. Adobe, uzun yıllara dayanan karmaşık profesyonel yazılım deneyiminden sonra, tasarım konusunda özel eğitim veya deneyimi olmayan kullanıcılara da odaklanma yoluna gidiyor.

Kaynak: The Verge

Adobe Express, Yeni IA Özellikleriyle Canva İle Rekabet Ediyor yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin bir yansıması olarak dünyanın farklı yerlerinde orman yangınları artıyor. Büyüyen bu tehlikeyle karşı karşıya kalan San Francisco merkezli teknoloji şirketi Pano AI, yapay zekaya dayalı sürekli izleme teknolojisi önererek sorunu çözmek istiyor.

Pano AI, orman yangınlarının daha etkili bir şekilde izlenmesine ve erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesine olanak tanıyan bu yenilikçi çözümle karakterize edilir. Bu teknolojinin amacı, yangınları erken tespit etmeye ve hızlı bir şekilde müdahale etmeye yardımcı olarak vahşi yaşamın ve insanların güvenliğini korumaktır.

Kanada, Amerika’nın orta batısı ve bir dizi Batı Avrupa ülkesi şu anda bu durumdan etkileniyor ve yalnız da değiller. Kuraklık ve yağış düzenlerindeki büyük değişikliklerden etkilenen bu bölgeler, şimdi de yangınlar tarafından giderek daha fazla tehdit ediliyor. Pano AI, yangınların patlak vermesini tahmin etmek ve yapay zeka kullanarak yayılmalarını sınırlamak için modeller kurarak bu sorunu engellemeyi amaçlıyor.

Hızla büyüyen bir yangın tespit ağı

Pano AI tarafından kullanılan yangın algılama ağı, dünyanın en büyük sistemlerinden birine sahiptir. ABD’nin Oregon, Montana, Idaho, California ve Washington eyaletlerinde 2,4 milyon dönümden fazla alanı kapsıyor. Bu ağ, bir yangının ilk işaretini hızlı bir şekilde teşhis ederek ve itfaiyecileri hemen uyararak 24 saat kesintisiz gözetim sağlayabilir.

Sistem, yüksek riskli alanları sürekli olarak 360° tarayan ve döndüren yükseklik kameraları kullanır. Bu özel kameralar, 24 kilometreye kadar olağanüstü bir mesafeden görüntü tarayabilir ve yüksek çözünürlüklü görüntüler kaydedebilir. İkinci çekirdek teknolojisi, bu kameraların derin öğrenme yöntemlerini kullanarak olağandışı durumları çok daha doğru bir şekilde algılamasını sağlar. Bir yangın şüphesi doğarsa, yapay zeka modeli potansiyel riski analiz edebilir ve yangının olası kaynağını doğru bir şekilde tahmin edebilir. Ardından yangının hızı ve yayılma yönü gibi önemli parametreleri tahmin edebilir. Toplanan bu veriler, yangınla mücadele ekipleri için son derece değerli bilgiler sunmaktadır.

AI/Pano AI tarafından tespit edilen bir yangın görüntüsü

Bu orman yangınlarının çevresel maliyetleri çok büyük. Yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde 2000 yılından bu yana 1,5 milyondan fazla orman yangını meydana geldi. 1 Haziran 2023 itibarıyla 18.000 yangın 200.000 hektardan fazla bitki örtüsünü yok etti.Bu yangınların etkileri flora ve fauna için geri dönüşü olmayan felaketlere yol açmaktadır. Bu olayların dünya çapında yılda 50 milyar ABD dolarına mal olduğu tahmin edilmektedir.

Bu bağlamda yapay zeka (AI), riskleri felakete dönüşmeden önce belirleyerek bu orman yangınlarının önlenmesinde çok önemli bir rol oynayabilir. Ancak yapay zeka, yalnızca geleneksel yangınla mücadele tekniklerini tamamlayıcı olarak kullanılabilir ve tek başına yeterli değildir.

Dünyanın belirli bölgesinde orman yangınlarının her yıl daha sık ve daha yıkıcı hale geldiği göz ardı edilemez. Bu eğilimin yakın gelecekte değişmeyeceği açıktır. Bu nedenle, bu yangınları daha iyi önlemek ve bunlarla mücadele etmek için teknolojinin gelişmesi gerekiyor. Yapay zeka, müdahale ekibi eylemlerini optimize ederek orman yangını yönetim protokollerine entegre edilecek önemli bir çözüm olabilir.

Kaynak: Clean Technica, Global News

Orman Yangınlarıyla Mücadelede Yapay Zeka İmdada Yetişiyor yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.

Süpermarket devi Carrefour, yapay zeka destekli ilk sohbet robotunu bu hafta sonu başlattı. ChatGPT’nin piyasaya sürülmesiyle Carrefour, büyük şirketler arasında iki kampa ayrıldı: kurum içi bir chatbot sunanlar ve henüz trende katılmamış olanlar. Carrefour, OpenAI teknolojisine güvenerek sektördeki mevcut şirketlerden biri olmaya karar verdi.

Hopla’ya merhaba deyin

Yapay zeka destekli bir sohbet robotu mu? Bu günlerde herkesin aradığı şey bu. Ve artık sadece GAFAM veya Çinli muadili BATX değil, aynı zamanda Snapchat veya TikTok gibi sosyal medya platformları da sohbet botları kuruyor. Bu çığır açan bir devrim ve Carrefour bunun bir parçası olarak web sitesine Hopla adlı bir chatbot ekleyerek sınırları zorluyor. 

Hopla, ChatGPT temelinde çalışan bir chatbot olarak, kullanıcının özelliklerine göre alışveriş listeleri önerme yeteneğine sahip. Bütçenizi, evinizdeki kişi sayısını ve gıda alımlarının kapsadığı gün sayısını belirterek talebinizi ayarlayabilirsiniz. Özellikle enflasyonun yükseldiği bu dönemde ideal bir araç olma potansiyeline sahip.

© cottonbro studio / Pexels

Sohbet robotu şefin asistanı oluyor

Ancak Hopla’nın kullanım alanı bununla sınırlı değil. Chatbot, evde zaten sahip olduğunuz malzemelere dayalı tarifler de sunabilir ve gerekirse daha fazla ürün ekleyebilir. BFM TV’nin işaret ettiği gibi yapay zeka, çeşitli diyet kısıtlamalarına hitap eden tarifler sunabilir.

Bu, süpermarketlerin çalışma şeklini değiştirebilir mi? Her durumda, Carrefour CEO’su Alexandre Bompard’ın ifadesiyle, “Bu tartışmasız bir devrimin başlangıcı ve işletmelerimizde, organizasyonlarımızda ve müşterilerimizle iletişim şeklimizde bir dönüşüm.” Hopla henüz öğrenme aşamasında olsa da, şimdi gidip deneyebilirsiniz!

Kaynak: BFM TV

Carrefour, Yapay Zeka Tabanlı Hopla İle Alışveriş Yardımı Sunuyor! yazısı ilk önce Get4Games üzerinde ortaya çıktı.